Damızlık Kızın Öyküsü Oku Kitap Özeti İncelemesi. Yazar, Margaret Attwood, 1939 yılında Ottowa’da doğuştur. Romanı 3 günde okudum. Bazen gece yatmadan önce, bazen sabah yatağımdan kalkar kalkmaz, kahvaltı öncesi, kitabı okudum ve bitirdim. Distopya romanlarını okumayı seviyorum.
Dünyada her zaman bolca bulacağımız şeylerden biri de zorbalık, baskı, zulüm değil midir? Distopya, ütopyanın karşıtıdır. Bu roman yazarında dediği gibi feminist bir distopya sayılabilir. Romanda çok iyi bir toplumsal eleştiri de var. Şunu söylemeliyim ki günümüzde her ne kadar dünyanın bir kısmı zihinsel olarak, belki de psikoloji olarak bildiğini güncelledi ve beynini değiştirdi; dünyanın diğer bir tarafı da hala ilkel insan gibi hareket ediyor. Umarım zihinsel evrimimizi ve düşünsel evrimimizi ilerletiriz ve her geçen gün biraz daha yaşamın insanın ne demek olduğunu kavrarız.
Şimdi gelelim romanın konusuna ve özetine. Biliyorum biraz fazla yazdım ama distopya türü gerçekten de roman türleri arasında en sevdiğim tür. Çünkü insanın karanlık tarafını barınıyor. Bu romanı okuyun lütfen.
✅ Küratör Önerim: Distopya kütüphanem burada
Damızlık Kızın Öyküsü Oku Kitap Özeti
Yeni bir dünya savaşı sonrasında dünyada baskı hüküm sürer. Kadınlar damızlık kızlar, kırmızı elbiseler giyerler. Görevleri çocuk doğurmaktır. Romanda adını öğrenemediğimiz bir kız anlatıcıdır. Komutan dedikleri erkeklere çocuk doğurmak görevleridir. Gayrı kadınlar ise çocuk yapamayan ve kurallara uymayan kadınlardır. Ya yok edilir ya da kamplara gönderilirler.
Martha’lar ise yeşil elbise giyerler, çocuklara bakıcılık yaparlar. her türlü cinsellik, porno yasaktır. Kadınlar rahibe elbiselerine benzer elbiseler giyerler. Erkekler de belli bir seviyeye kadar hiç bir kadınla birlikte olamazlar. Eski dünyaya ait her şey yasaktır
Kadınlar, bir mal, iki ayaklı rahim görevi üstlenirler. Sevmek, âşık olmak da yasaktır. İnanç muhafızları yeşil üniformaları ile rutin işler için kullanılırlar. Bu erkekler cinsellikten uzak kalmak zorundadırlar. Cinsellik ve seks kontrol altına alınmıştır. Romanın anlatıcısı da önceden evlidir, çocuğu ve kocası vardır. Kadınların elinden tüm bireysel hakları alınıp tamamen çocuk üretmek kullanılmaya başlamışlardır.
Damızlık Kızın Öyküsü İncelemesi Yorumu
Margaret Attwood romanı 1984 yılında yazmaya başlar. Kitabın ön sözünde kitabı yazdığı dönemin Almanyası ve SSCB’deki karışıklıklar yazara ilham oluyor. Eski Ahitte’ki Rahel’in öyküsü yazara ilham oluyor. Roman gelecekte bir zamanda değil aslında günümüzde yani romanın yazıldığı dönemde geçiyor. Romanın, filmi, dizisi, operası, oyunu yapıldı.
Yazar romanın din karşıtı olmadığını söylese de dinlerdeki kadına bakış biçimi eleştiriliyor. Özellikle kadınların çocuk doğurma görevleri, ya da sadece çoğalmaya oldukları düşüncesi eleştiriliyor. Günümüzde kadınlar hakkındaki bütün olumsuz düşüncelerin ve eziyetlerin canlı bir örneğini romanda buluyoruz.
Kitabın anlatımı bazen monolog tarzı ya da deneme tarzına dönüşüyor. Sanki bir makale okuyor hissine kapıldığımı söyleyebilirim. Zaten romanda anlatıcı adını bilmediğimiz damızlık bir kızdır. Özellikle günümüzde ülkemizdeki kadına bakış açısı acınası bir durumda. Kadının da bir birey olduğunu unutuyoruz.
Kadın ya mal olarak görünüyor ya da üreme aracı olarak görünüyor. Romandaki çoğu anlatım Twitter’da yapılan aşırı görüşlerin birebir aynısı gibi. Yaşama ve insana bakış açımızı değiştirmeye ihtiyacımız var.
Film ve Dizi Uyarlaması Üzerine
1985 tarihli romanın 1990’daki film uyarlaması ve 2017’de başlayan dizi versiyonu, Margaret Atwood’un distopik evrenini farklı biçimlerde sahneye taşıyor. Özellikle dizideki atmosferik görsellik, sessizliğin bile bir baskı aracına dönüşmesiyle birleşiyor. Kırmızı giysiler içindeki kadınlar, birey olmaktan çıkarak toplumsal bir görevin sembolüne dönüşürler.
Sinematografi, düzenin soğukluğunu ve karakterlerin içsel çöküşünü aynı anda hissettirecek kadar steril ve kontrollüdür. Bu yönüyle görsel anlatım, romanın kelimelerde kurduğu sessiz çığlığı tamamlıyor. Fakat, sürekli söylediğim gibi kesinlikle roman önceliğiniz olmalı. Romanı okuduktan sonra film ya da diziye geçebilirsiniz. Kelimelerin gücünü beyazperdede görmek olanaksız, beyazperdenin görselliğinden önce romanı belleğinde ve hayal dünyanızda canlandırın.
Damızlık Kızın Öyküsü Kitap Bilgileri
Gilead adlı teokratik bir rejimde kadınlar doğurganlık durumlarına göre sınıflandırılır. Roman, “Offred” adlı bir damızlık kadının, özgürlüğünü, kimliğini ve geçmişini koruma mücadelesini anlatır. Atwood, kadının bedeni üzerinden kurulan tahakkümü, dinin ve ideolojinin baskıcı gücüyle iç içe işleyerek feminist bir distopya yaratır.
- Kitap Adı: Damızlık Kızın Öyküsü
- Orijinal Adı: The Handmaid’s Tale
- Yazar: Margaret Atwood
- İlk Yayın Tarihi: 1985
- Sayfa Sayısı: Yaklaşık 384 sayfa
- Okuma Süresi: 10 saat
- Yayıncı: Doğan Kitap
- Tür: Distopya, Feminist Kurgu, Politik Kurgu
- Tema: Kadın bedeni ve iktidar, totalitarizm, dinin siyasallaşması, hafıza ve direniş
Karakterler ve Açıklamaları
- Offred: Romanın anlatıcısı. Eski hayatında bir eşi ve çocuğu vardır; Gilead rejiminde damızlık olarak görevlendirilmiştir. Direnişin sembolü hâline gelir.
- Komutan: Gilead rejiminde üst düzey bir yetkilidir. Offred’le yasak bir ilişki kurar; hem sistemin hem de bireysel çelişkilerin temsilidir.
- Serena Joy: Komutan’ın karısı. Eskiden muhafazakâr bir televizyon figürüyken, şimdi kocasının düzeninin mahkûmudur.
- Nick: Evdeki şofördür; Offred’in gizli aşkıdır ve direnişle bağlantılıdır.
- Moira: Offred’in yakın arkadaşı. Baskı karşısında isyanın ve bireysel özgürlüğün simgesidir.
- Aunt Lydia: Kadınların itaatkâr hale gelmesini sağlayan eğitmen. Rejimin ideolojik beyni olarak kadınlara baskı uygular.
